Amerikan uzay ve havacılık dairesi (NASA) tarafından, 5 Ağustos 2011’de Amerika’nın Florida eyaletinde bir hava istasyonundan fırlatılan uzay aracı Juno 5 yıl süren yolculuğun ardından Jüpiter yörüngesine giriş yaptı. Dünyaya 869 km uzakta gerçekleşen bu olay gökbilimciler camiasında büyük bir heyecan yaşanmasına neden olurken, güneş sistemi üzerinde hala aralanamamış sır perdelerinin çözülmesi sürecinde de araştırmacılar için önemli bir basamak olarak görülmekte.
Juno’nun Önemi
Büyük bir yatırım ve araştırma sürecinin sonucu olarak Amerika’nın bağımsızlık günü olan 4 Temmuzda tam 13 aşamanın gerçekleştirilmesi ile Jüpiter yörüngesine yerleştirilen Juno’dan beklentiler oldukça yoğun. Bilim adamları tarafından yapılan açıklamalarda, Juno’nun bugüne kadar Jüpiter’e en çok yaklaşabilen gezegen olduğunun altı çiziliyor.
Juno’nun Misyonu
Araştırmacılara göre Jüpiter’in ve yaydığı manyetik alanın çözümlenmesi demek; tüm güneş sisteminin açıklanması anlamına geliyor. Bu nedenle Juno’dan beklenilen Jüpiter’in oluşum ve evrim süreci üzerindeki sır perdesini aralaması. Yakın zamanda Juno tarafından çekilmiş fotoğrafların NASA’ya ulaşması bekleniyor.